Tuna Kiremitçi’nin yeni romanı, İkinci Dünya Savaşında İstanbul’a sığınarak hayatta kalmış bir kadın ile günümüz dünyasında yolunu bulmaya çalışan bir genç kızın dostluğuna kulak misafiri ediyor bizi.

Ölümü bekleyen Rosella Gallante ile genç Pelin’in hayatları “lüzumundan fazla medeni” bir Orta Avrupa kentinde kesişir. Gönül yaraları ve geçmişteki acıların yanı sıra iki kadını bağlayan çok önemli bir şey daha vardır: Türkçe.

Rosella ve Pelin, ikisi için de giderek ilginçleşen bir söyleşinin içinde bulurlar kendilerini. Bu aynı zamanda iki farklı kuşağın, iki farklı kadının ve iki farklı tahayyülün tanışmasıdır.

Tuna Kiremitçi’nin aynı adlı romanından oyunlaştıran ve yöneten Hakan Altıner. Başrollerini Nurseli İdiz ve Elif İdiz’in paylaştığı bu oyunun Dekor-Kostüm tasarımı Günnur Çaras’a ait. Yönetmen Yardımcılığını Damla Cercisoğlu yapıyor.

Bu iki kadın, sezon boyunca İstanbul’un çeşitli sahnelerinde sizi evlerine konuk edecekler. Onların bu aşka dair / hayata dair / İstanbul’ a dair söyleşilerine adeta aynı odada, içtikleri kahve kokusunu duyarak şahit olacaksınız.