Edmond Rostand

Şarkı söylemek, gülmek, dalmak hülyaya,

Yapayalnız, ama hür, seyahat etmek aya.

Gören gözü, çınlayan sesi olmak ve canı

isteyince şapkayı ters giymek, karışanı

olmamak. Bir hiç için ya kılıcına veya

kalemine sarılmak ve ancak duya duya

yazmak, sonra da gayet tevazuyla kendine:

Çocuğum! demek, bütün bunları hoş gör yine.

Hoş gör bu çiçekleri, hatta bu kuru dalı,

Bunlar yabanın değil, kendi bahçenin malı!

Varsın küçücük olsun fetihlerin, fakat bil,

Onu fetheden sensin, yoksa başkası değil!

Ara hakkını hattâ kendi nefsinden bile.

Velhasıl bir tufeyli sarmaşık zilletiyle

tırmanma! Varsın boyun olmasın söğüt kadar,

Bulutlara çıkmazsa yaprakların ne zarar !

Kavaklar sıra sıra dizilse de karşına;

Boy at dayanmaksızın, yalnız ve tek başına!

 Edmond Rostand