Bir Erkek Yedi Kadın

 
 
Bir kahve içimi  |  Filiz Aygündüzfiliz.aygunduz@milliyet.com.tr
 

Aziz Nesin’in, 1992 tarihli oyunu ‘Başarımı Karılarıma Borçluyum’, Damla Cercisoğlu’nun yönetmenliğinde Tiyatro Kedi tarafından sahneye kondu. Evlilik kurumuna ve kadın erkek ilişkilerine eleştirel gözle bakan yapım, Nesin’in deyişiyle ‘çalgılı, şarkılı’ bir oyun. Hikâye, yaşlı dedeler maratonunu kazanan 74 buçuk yaşındaki topal Ziya Akman’ın (Hakan Altıner) başarısı üzerine kurulu. Maraton bitiminde kendisine bu müthiş başarının sırrını soruyorlar. O da cevaben “Başarımı karılarıma borçluyum” diyor.  Ne demek istediğini anlayalım diye hemen o an, yaptığı evlilikleri, evlendiği kadınları anlatmaya başlıyor. Tam yedi evlilik, yedi kadın... Aydan Şener’in canlandırdığı bu kadınların her biri hayatı zindana çevirebilecek kudrette. Onları tek tek tanıyoruz, Ziya Bey’in mizahi üslubuyla.

 

Veralan köyünde yaşayan Ziya Bey, köyün yerel gazetesi Ayna’nın evlenmek isteyenler için hazırlanan köşesinde ‘Manolya’ rumuzlu Gülten’e bir yazı yazıyor. Gülten de ona... Karşılıklı olarak gerçekleri çarpıttıkları bu mektuplardan sonra yüz yüze geldiklerinde durumu kabullenip evleniyorlar ama bu evlilik çok sürmüyor. İkinci evliliğini Durdu Kadın’la yapıyor Ziya Bey. Aslında bu kararının arkasında babasını kurtarma telaşı var, zira Durdu yaşlı adamlarla evlenip bir süre sonra bu adamlar ölünce miraslarına konan biri. Evliliklerini geride bırakırken kariyerinde ilerlemeye başlıyor Ziya Bey. Kasabada katip oluyor, gazeteye yazı yazıyor, saygınlığı artıyor. Gelsin bir evlilik daha. Sıradaki gelin Türkan, nemrut mu nemrut, kıskanç mı kıskanç... Derken hukuk okumaya karar vererek yeni bir kariyerin inşasına soyunuyor Ziya Bey... Patronunun yardımıyla bir aileye içgüveysi gidiyor. Karısı Mehpare, ‘evde kalmış’, biraz da safça. Aile eve aldıkları damat üzerinde ağır baskı kuruyor. Bu evlilik de yürümüyor.
Yeni bir işe başlayan Ziya Bey’i bu defa da arkadaşı Nuri evlendirmek istiyor. Sıradaki eş Sedef. Güzel, hoş bir kadar ama konuşma güçlüğü çekiyor. Söylediklerinin hiçbiri anlaşılmıyor. Ama Ziya Bey, “Kadının konuşmayanı iyidir,” gibi bir veciz(!) söze güvenip bir kere daha oturmaya niyetleniyor nikâh masasına.
Cilveli, işveli genç  güzel Neriman sıradaki aday. O kadar ki onu gören herkes baştan çıkıyor. Bu evlilik de bir yere varmıyor.
Ve son eşi Güler’le dünya evine bir kez daha giriyor Ziya Bey. Her şeyden korkan, yay gibi gergin bir kadın Güler. 20 yıl da onunla veriyor evlilik sınavını...
İşte bütün bu kadınların düşüncesi Ziya Bey’i 74 buçuk yaşında maraton kupasıyla buluşturuyor. Nasıl olduğunu söylemeyeyim. Keyif alarak izleyeceğiniz bir komedi olması büyük ihtimal. Benim oyunu izlediğim akşam salon gülmekten kırıldı diyebilirim. Ben daha ziyade Aziz Nesin 2015 kadınını ve evliliklerini yazacak olsa ne güzel olurdu diye düşündüm. Onun zekâsından taşan özellikleriyle milenyumun kadınları ve evlilikleri... Yine kazanır mıydı onlar sayesinde maratonu Ziya Bey? Yoksa o kadınlardan biri mi göğüslerdi ipi? Karar sizin...
Bu arada Aydan Şener’in yedi kadını da tekrarlamadan çok emek vererek canlandırdığını söylemeliyim. Ama ben onun en çok Çalıkuşu halini sevmişim galiba, bu oyunda bir kez daha hissettim.
Velhasıl, iyi vakit geçireceğiniz, kadınlık halleri ve evlilik üzerine düşüneceğiniz bir oyun ‘Başarımı Karılarıma Borçluyum’. Tiyatro sezonunun kapanmasına az kaldı. Bunlar son birkaç oyun. Bilginize...